Dil eğitiminde erken yaşlar yani çocukluk döneminin önemli olduğu bilimsel çalışmalarla ortaya konuldu. İki veya daha çok dil bilen bireylerin bilgiyi algılama, işleme ve kullanma konusunda daha esnek ve kavram geliştirmede daha başarılı olduğu bilinen bir gerçek.
Erken yaşta dil öğrenimi problem çözme ve yaratıcılığa katkıda bulunarak iki dil bilmenin beyin yapısını farklılaştırdığının nörolojik kanıtları bulunuyor. Özellikle erken yaşta dil öğrenen çocuklar ileride akademik ve sosyal anlamda daha başarılı oluyor.
Okulumuzdaki çocuklar yabancı dili yetişkin gruplardan farklı olarak hem eğlenceli hem de eğitici çok zengin materyallerle öğrenirler. Buradaki rol modelleri öğretmenleridir. Öğretmenler öğrencilerin çeşitli öğrenme tiplerine hitap eden farklı oyunlarla ve sürekli tekrarlarla öğrencinin dikkatini çekerler ve öğrenmeye istekli hale gelmelerine yardımcı olurlar. Çocuk, bu süreçte önce faaliyeti izler, daha sonra amacı anlar ve yetişkinin konuştuğu dilden gerekli anlamı çıkarır. Bir süre sonra ana dilde olduğu gibi yabancı dili de kullanmaya başlar.
Biz, İngilizce eğitiminin sadece İngilizce olarak verildiğinde etkin olduğunu gözlemledik ve deneyimledik. Bu bağlamda İngilizce eğitimimiz native öğretmenler tarafından etkin olarak veriliyor.
Çocuklarımızın gelişimlerine uygun videolarla İngilizceleri desteklenir ve önemli haftalarda ve günlerde uygun videolar izletilir.
Ayrıca çocuklarımızın hayal gücünü, perspektifini, her anlamda güçlerini ve farkındalıklarını arttırmak, kişisel gelişimlerini destekleyerek, yaratıcılıklarını doğru biçimde yansıtmalarını ve sanatla iç içe olmalarını sağlamak adına kurduğumuz sinema atölyesi ile “Tüketen Değil Üreten Çocuklar” yetiştirmeyi amaçlıyoruz.